Artan ağır maliyetler nedeniyle üretemez hale gelen, köyünü bırakıp asgari ücretle kent merkezlerine çalışmak için gelen çiftçimize umut ve moral olmak adına, Eskişehir Büyükşehir Belediyesi olarak başlattığımız kırsal kalkınma projelerimiz devam ediyor. Fide ve fidan desteği, yem ve hububat desteği, canlı hayvan desteği, ekipman desteği gibi birçok noktada, ihtiyaç sahibi çiftçilerimizi belirleyerek yanlarında oluyoruz. Bunun yanı sıra, çiftçimize ek gelir sağlayabilecek alternatif modeller üzerine çalışıyoruz.
Ancak ülkemizi dışa bağımlılıktan kurtarmak için bunların tek başına yeterli olmayacağını da biliyoruz. Geçmiş yıllarda kendi kendine yeten, birçok alanda ihracat yapan, üç tarafı denizlerle çevrili ve topraklarından bereket fışkıran bu ülke, bugün tahılı bile yurt dışından alıyorsa şapkamızı önümüze koyup düşünmemiz gerekiyor. Liyakatsız kadrolar ve yanlış tarım politikaları ile ülkede tarımı bitme noktasına getirenlere rağmen çiftçimizi dinlemeli, çiftçimizi anlamalı ve gerçek anlamda bir kırsal kalkınma için onlarla birlikte bir yol haritası belirlemeliyiz. Bu çerçevede çalışan Tarımsal Hizmetler Dairemiz köy köy, ilçe ilçe gezerek üreticimizin dertlerini ve çözüm önerilerini dinliyor.
İlk olarak 1930 yılında ABD’de uygulanan ve bugün tarım konusunda söz sahibi olan birçok ülkenin büyük kıymet verdiği kuru tarım konusunda çiftçimizi hareketlendirmek, yeniden bu ülkeyi dünyanın tahıl ambarı yapabileceğimize çiftçimizi inandırmak istiyoruz. Anadolu’da yıllardır uygulanan nadas uygulamasına benzerliği ile dikkat çeken kuru tarım hakkında bilinmeyenleri, doğru bilinen yanlışları ve günümüz teknolojisini de kullanarak kuru tarımı daha geniş alanlara nasıl yayabileceğimizi çiftçimize anlatmak istiyoruz.
Günümüzün en büyük tehlikelerinden biri olan kuraklığa karşı çiftçimize kuru tarımı anlatabilmek için Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET) paydaşlığında uluslararası boyutta önemli bir sempozyum gerçekleştireceğiz. Yüz ölçümünün neredeyse yarısı kurak arazilerden oluşan ülkemizde, Eskişehir’den Türkiye’ye ‘Kuru Tarım Yeniden!’ diye seslenmek istiyoruz. Ülkemizden ve yurtdışından değerli bilim insanları, araştırmacılar ve uygulayıcıların katkı sağlayacağı bu önemli sempozyuma, başta köyünü, kasabasını terk edip kent merkezinde asgari ücretle çalışmaya mahkum edilmiş çiftçilerimiz olmak üzere tüm üreticilerimizi davet ediyoruz. Çiftçiyi bu milletin efendisi yapmak ve ülkemizi üreterek bu zor günlerden kurtarmak için gelin hep birlikte mücadele edelim.
Saygılarımla…
Prof. Dr. Yılmaz BÜYÜKERŞEN
Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı
Kuru tarım, yüzölçümünün en az %40’ı yarı-kurak alanlardan oluşan Anadolu’da doğmuş ve güngörmüş Anadolu çiftçisinin birikimi ve emeğiyle asırlarca halkımızı beslemiştir. “Hakiki üretici olan köylü efendimizdir” diyen Büyük Atatürk’ün önderliğinde Türkiye Cumhuriyeti çiftçilerimizin kuru tarım kültürünü bilimsel araştırmalarla bütünleştirmek ve geliştirmek amacıyla daha 1925 yılında Eskişehir’de Buğday Islah İstasyonu’nu ve ardından 1929 yılında Dryfarming Deneme İstasyonunu kurmuştur.
Türkiye bu başlangıç sonrasında; kamu araştırma enstitülerinde ve üniversitelerde yapılan araştırmalar, çiftçi şartlarında yürütülen denemeler, demonstrasyonlar, yayım çalışmaları, Devlet Üretme Çiftlikleri’nde yapılan tohumluk üretme faaliyetleri ve teknik elemanların tutkulu çabalarıyla kuru tarım alanında dünyaca takdir edilen bir başarı öyküsü yaratmıştır.
Ancak bu öykü özellikle 1980’li yıllarla birlikte sönümlenmeye başlamış, aşırı enerji tüketimine, yoğun sulama ve kimyasal kullanımına dayalı endüstriyel tarım desteklenirken, genelde küçük çiftçiler tarafından uygulanan ve yağışa bağımlı olan, kısıtlı yatırıma ve su hasadı yöntemlerine dayanan kuru tarım giderek gözden çıkarılmıştır.
Oysa kuru tarım; başta halkımızın ana besin kaynağı olan buğdayın ve diğer temel bitkisel ürünlerin üretiminde büyük paya sahibi olmanın yanında; aile çiftçiliğinin korunması, kırsal alanların canlılığını sürdürmesi, kır yoksulluğuyla mücadele edilmesi ve benzeri açılardan çok değerlidir. Ekolojik değeri ise hiç tartışılamaz. Doğaya saygılı ve doğayla uyumlu bir tarımsal üretim faaliyeti olarak tüm doğal varlıkların korunmasını sağlayan kuru tarım, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakabilmemiz açısından da olmazsa olmazdır.
Bugün, Türkiye’nin kendi topraklarında doğmuş olan kuru tarımda yeni başarılara imza atmaya yönelmesinin tam zamanıdır.
Kuru tarımın değerini yeniden hatırlamak, bu konuda etik duyarlılık geliştirmek ve yapılması gerekenlere ışık tutmak amacıyla Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET) tarafından Eskişehir’de aynı zamanda Dünya Etik günü olan 19 Ekim 2022 tarihinde başlayan iki gün süreli “Kuru Tarım Yeniden Uluslararası Sempozyumu” düzenlenecektir.
Sizleri, ülkemizden ve yurtdışından değerli bilim insanları, araştırıcılar ve uygulayıcıların sunum yapacakları bu önemli Sempozyuma katılmaya ve katkıda bulunmaya davet ediyoruz. Saygılarımızla…
Tarım ve Gıda Etiği Derneği (TARGET) Başkanı